san rı lar ım
ben altı aydır güneş doğmayan bir evde kendi ellerime yabancılaşmıştım sen orada olduğuna bile inanmadığın bir aşkla tenimi okşayınca ben ellerini ellerimi sanmıştım aynı kabuslardan sırayla uyanıp terli terli birbirimize sarılmıştık sen bereketsiz sandığım topraklara iklimler getirmiştin de ben her gece uykumda yeni bir çiçek açmıştım allah, din, devlet, ahlak her şey inanılmaya ihtiyaç duyardı sen orada olduğuna bile inanmadığın bir aşkla başını göğsüme yaslamıştın bu yüzden kollarını belime dolayınca sana inanırdım güzel şeyler, orada olduğunu bilmesen de inanmasan da orada olmalarıyla tanınırdı ben kendini var etmek için görülmeye ihtiyaç duymayanlara inanırdım bu da benim kandırmayı en sevdiğim tarafımdı sen orada olduğuna bile inanmadığın bir aşkla bana bakmasaydın ölene kadar saklanasım vardı çünkü ben altı aydır güneş doğmayan bir evde kendi ellerime yabancılaşmıştım benim dokunmaya çekindiğim yerlerime sen orada olduğuna bile inanmadığın bir aşkla dokununca ben ellerini elleri...




